II. Dünya Savaşı'nda Auschwitz'teki vahşeti açığa çıkaran kahraman asker Witold Pilecki'nin destansı hikayesi bu biyografide hayat buluyor.
Süre
119 dakika
İzlenme
3,837 izlenme
Kategori
Paulina Chapko
Maria Pilecka
Mariusz Jakus
Eugeniusz Chimczak
Karol Wróblewski
Józef Różański
Jan Aleksandrowicz-Krasko
Alojzy Steller
Dominik Bąk
Krzysztof Broda-Żurawski
Jerzy de Virion
Adrian Brząkała
Tadeusz Płużański
Beata Chruścińska
Rafał Fudalej
Cyrankiewicz's secretary
Michał Gadomski
prosecutor Łapiński
paradise
Filmin nazi vahşetiyle yada yahudi propagandasıyla bir ilgisi yok.Nazilere karşı polonya halkının ulusal direnişinin simgesi olan pileckinin sovyet yanlısı komunist polonya hükümeti tarafından idam edildiği ana kadar nazilerle işbirliği yaptığı şüphesiyle kendisini sorguya çeken komunist soydaşlarından hayatının son yıllarında maruz kaldığı türlü türlü haksızlık,zulüm ve işkenceleri ibret verici bir zaviyeden ele almış bir film.Polonyalı bu ulusal kahramanın idam edildikten yıllar sonra hayatına mal olan iftiralardan aklanarak kendi halkı tarafından itibarının iade edildiğini de hatırlatalım.Yani bir bakıma bu şahsiyet için kısmen de olsa polonyanın deniz gezmişi denilebilir.Dolayısıyla özetle "Nazilerin zulmünden canımı kurtardım ama komunist olan kendi halkımın zulmünden canımı kurtaramadım" mesajı veren ve halkı tarafından önce katledilmiş sonra da kahramanlığı tescil edilerek yüceltilmiş bir direniş liderinin hayatından kısa bir kesit sunan bu film bir yahudi propagandası olmayıp doğrudan eski sovyet komunizminin bir kara propagandasıdır
June8
1990'dan sonra Ostrow Mazowiecka Mezarlığı'nda onun anısına sembolik bir mezar taşı dikildi. 2012 yılında, Powazki Mezarlığı kısmen Pilecki'nin kalıntıları bulabilmek için bir çaba ile kazılmıştır. Witold Pilecki ve diğer mahkûmlar aşamalı olarak 1 Ekim 1990 tarihinde rehabilite edildi. Ölümünden sonra 1995 yılında, Polonia Restituta Nişanı aldı ve 2006 yılında en yüksek Polonya Nişanı olan Beyaz Kartal nişanını aldı. Ölümünden sonra 6 Eylül 2013 tarihinde, Milli Savunma Bakanı tarafından Albay rütbesine terfi etti.
cyhn
ben adolfçuyum kim nederse desin yahudileri iyi katletti savaş çıkardı demiyorum yapmasaydı bunları keşke ama almanyan şimdi dünyanın jandarmasıydı yine o potansiyel var ama abd ingiltere aadmlara engel oluyor hala almanalrdan korkuyorlar birde almanların aklını yıkadılar sizin atalarınız şöyle yaptı böyle yaptı adamalr 2. dünya savaşında yaptıklarından tiksinerek yaşıyor bahsetmeye korkuyor sanki dünyadaki diğer devletler sütten çıkma ak kaşık bu yüzden güzelim 2. dünya savaşı filmleri izleyemiyorum adolf un almanyanın kaynetmesini hazmedemiyorum
bodegabey
Ne kadar önyarglısınız. Konunun Nazilerle Yahudilerle uzaktan yakından hiç alakası yok. Polonyalı bir askerin Polonya yönetimi ile ilgili yaşadıkları anlatılıyor. Gerçek bir hikayeden senaryolaştırılmış ve oldukça güzel bir film...
aihsanasl
bir de Türkçe derdini anlatabilsen
Jasiel
Bi bitmediniz be
bodegabey
“Önyargıları değiştirmek atomu parçalamaktan zordur” demiş Einstein. Konusunu okurken ilk 4 kelime olan"II. Dünya Savaşı'nda Auschwitz...."'i okuyunca holokost temalı zannedip filmi eleştirmek için hemen olumsuz yorum döşenmek, önyargının en büyük örneği... Önyargılarınızı bir kenara bırakın ve bu Polonyalı bir askerin uğradığı haksızlıkları anlatan ve sistem eleştirisi yapan güzel filmi izleyin.
aihsanasl
asıl siz bir bitmediniz, sanki zorla izletiyorlar
Abuzer68
Bu vahşeti yaşayan bir toplum nasıl olurda başka bir topluma aynısını yapar anlamak mümkün değil. Sinema sektörünü eline geçiren bir İsrail her türlü propagandayı yapacak filmi çekebiliyor. ama Avrupa'nın göbeğin de Bosna Hersek te yaşanan Müslüman katliamını en ince ayrıntısına kadar bu şekilde anlatan bir film çekilemiyor. Dinlerin normalde insanları birleştirmesi gerekirken neden bu kadar ayırdığı hatta Allah inancı olupta tek kitaba inanan dinlerin kendi içlerinde gayet müşfik olup, başka dinlere gelince neden bu kadar acımasız olduğuda ayrı bir muamma.
Zagor
Öyle bir nefret ettirdiler kendilerinden bu tür şeyleri keyifle izler olduk ;)