23 yaşındaki idealist genç öğretmen Erin Gruwell (Hilary Swank), ilk ders günü için Wilson Lisesi'nin kapısından adımını atarken içine girmekte olduğu yepyeni dünyayı kucaklamaya hazırdır. Sınıfında çok çeşitli ırk ve toplum katmanlarından gelen sorunlu öğrenciler- vardır. Hepsinin de günü yaşamaktan başka umudu, beklentisi kalmamış gibidir. Gençlerin durumuna yüzeysel bakınca, paylaştıkları tek şey birbirlerine karşı nefretleridir. Derslere aktif katılımı şiddetle reddettikleri gün gibi ortadadır. Buna rağmen Erin günlük bazda onların ilgisini çekebilmek için çeşitli yöntemler denemeye çalışır. Ancak filmin odak noktasına getto gerçeklerinin gelmesi uzun sürmez. Erin'in sınıfındaki bir Latin çete üyesinin yakından tanıklık ettiği ırkçı kökenli çeteler çatışmasının yankıları ve Erin'in ders sırasında yasakladığı ırkçı karikatür yüzünden sınıfta ateşli tartışmalar başlar. Öğrenciler, genç öğretmeni kendilerini dinlemeye zorlarlar. İdealist gözlüklerini çıkartmasını, gençlerin sokaklardaki ilan edilmemiş savaş ortamından hayatta kalış hikayelerini dikkate almasını isterler. Erin artık öğrencilerle iletişim kurmaya başlamıştır. Sınıfa öncelikle müziği ve bir başka tür gettonun edebiyatı kabul edilen "The Diary of Anne Frank"ı getirir. Bu basit araçlar sayesinde, hoşgörüsüz ortamın acısını çeken ve kendi topluluklarının dışındaki dünyayla sürekli mücadele halinde olan öğrencilerin gözlerini açmaya başlar.
13 yaş altı izleyici kitlesi aile eşliğinde izleyebilir.
Lise okuyan biri olarak söylüyorum, okulu sevmiyorum. Bu filmi izlerken fark ettim ki suç bizde değil bizi başarılı başırısız deyip kayıran veya dışlayan öğretmenlerde, gençlere göre dizayn edilmeyip öğrencileri sıkan müfredatta. "Bayan G gibi bir öğretmenim, 203 nolu derslikteki gibi arkadaşlarımla düzgün bağ kurabileceğim bir sınıfım olsaydı acaba bende okulda başarılı olabilir miydim?" Diye düşündürdü bu beni. Belki bizde bir şeyleri değiştirmeye çalışmalıyız ve bu değişimi her gün yaklaşık sekiz saat boyunca bulunduğumuz alandan, yani okulumuzdan başlamalıyız.
Şuana kadar izlediğim gerçeğe dayalı en iyi filmlerden birisi olabilir, hatta direkt olarak birisi. Her şey bitti derken birisi gelir ve sizi değiştirir:)
Süper film kesinlikle seyredin
Film çok güzel insanı filmin içine çekiyor ve gerçekten ders alınabilecek bir film hiç kaçırmayın muhakkak izleyin 10/8
Filmde insan ideasına yön verecek olağanüstü sahneler var film gerçekten sizi etkiliyor
Bu tarz İlham veren fılmlerı sevıyorsanız hemen ızleyın dusunmeyın büke gayet başarılı bence